14 Temmuz 2008 Pazartesi

TARİH : 25 EYLÜL 1920

MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN, HALİFE İLE İLGİLİ KONUŞMASI:

(Bir kısım milletvekillerinin Halife ve padişah ile ilgili verdikleri önerge üzerine, halifeden yana konuşmalar yapılır. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa söz alır).
MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara) – Efendiler söz konusu ettiğiniz kanun İçişlerine ilişkin bir kısım konuları kapsar. Bu kanun maddeleri bugün için bütünüyle gerekli konuları kapsamıyor. Nazik bir konu olan halifelik ve padişahlık sorunu ile uğraşmayı bugün için uygun görmüyorum. Bütün kanunlarımız eksiksiz olmuyor. Bundan sonra gereksinme bizi zorladıkça koşullara uygun bir çok kanun çıkarılacaktır. Düşündüğümüz gerçek kurtuluşa kavuşuncaya kadar, o makamın korunması amacındayız. İslam dünyası ile gerçek bağı kurmaya birinci derecede yardımcı olan bu makama ilgi göstermemek elbette ki düşünülemez. Ancak, Yüce Meclisin iki de birde halife ve sultan olayı ile ilgilenmesinin zararlarını şimdiye kadar uygulamada gördük. Yüce Meclisin bu olay üzerinde tartışma açması uygun değildir. Bugün bu makamı ele geçirmiş olan kimse, millet ve vatan için hain bir adamdır. (Alkışlar) Hain bir adamdır.(Alkışlar, bravo sesleri) Görüyorum ki halife ve sultan ile ilgili sözleri abartıp yaymak isteyen görüşler vardır. Halife ve padişahlık görevini üstlenen kimsenin, bu milleti aldatıp, karışıklık çıkaran örgütleri vardır. Bizi reddetmek akıllı bir eylem değildir. Bu millet kendi yazgısını korumak için her şeyi yapar. Onun doğru bulduğu hukuk, bu milleti çökertip yok etmek olamaz.
Bu milletin yazgısına tam anlamıyla el koyduğunuzu kanıtladınız. Bu nedenle tüm dünya, tüm düşmanlarımız bize önem vermektedir. Dünya da devrim yapan ve büyük kuvveti olan devletlerle, önemli ilişki ve bağlantılar kurulmuştur. Önce Ruslarla anlaşma imzalandı. Düşmanlarımız bile bizimle siyasi ve askeri anlaşma öneriyorlar. (Alkışlar). Yüce heyetinizin ve temsil ettiğimiz milletin maddi kuvveti ortaya çıkmıştır. Bunun sonucu olarak Azerbaycan Dış İşleri Bakanı bize anlaşma öneriyor. (Alkışlar) Bütün bunlar millet varlığının anlaşılmasından doğmaktadır.
Ayrıca bizi ortadan kaldırmaya çalışan İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar da anlaşma ister hale gelmişlerdir.
İstanbul’dan buraya İzzet Paşa, Salih Paşa, elçi Hüseyin Kazım, Fatin Beylerden oluşan bir heyet geldi. Efendim bu gelen kişiler, kendi evlerinde gözetim altında, korku içerisinde küçük düşürülmüşlerdi. Ellerine İngiliz veya Fransızların verdikleri kağıtta, her şeyin bittiği yazılıydı. Biz de burada birbirimizin başını kırıyormuşuz, dağılmak üzere imişiz. İstanbul halkı yok olup, Anadolu halkı da bittiği için bunlara yol gösterelim görüşü ortaya atılmış. Ayrıca İngilizlerin kılavuzluğunda, bizi öldürülmekten korumak için buraya gelmişler. Ancak bizim sınırlarımıza girer girmez bu düşüncelerinin çok saçma olduğunu büyük bir minnettarlıkla anlamışlar. Meclisin İstanbul’da toplanmasını istediklerinde, “Meclis İstanbul’da toplanırsa saldırıya uğrar.” dedim.
Salih Paşa bana verdiği raporda, bunun kesinlikle olmayacağını bildirdi. Ona göre hiç bir milletin temsilcilerine saldıracak namusuz bir devlet olamazdı. “Size karşı yanlışlıklarımız oldu, çok kuvvetli durumdasınız, üzülerek söylüyoruz ki biz gerçek durumu bilmiyorduk.” diye açıkladı. Kendilerine, “Biz Sevr Anlaşması’nın parçalanması için olağanüstü çaba gösteriyoruz. Günden güne güvenliğimiz artmaktadır.” dedik. Özet olarak; doğuda anlaşma vardır, batıda kara ve korkunç durum devam etmektedir. Gelen heyet, çabalarımızı gördükten ve yüce heyetinizle görüştükten sonra millete sığınmışlardır. Bundan sonra, milleti içinden vurmak için çalışan hain bir padişahın hatırı için, geri dönemezler. Bunu açık bir şekilde anladıkları için, gelip bize katıldılar.(Alkışlar).
VEHBİ BEY (Balıkesir Milletvekili) - Rusya’nın İstanbul’dan gelen heyetten kuşkulanarak bize karşı tavır almaları nedendir?
MUSTAFA KEMAL PAŞA– İngiliz ve Fransızlar padişahla anlaşarak, Ferit Paşa hükümetini düşürmüştür. Yerine Anadolu’yu avucuna alacağına söz vermiş birileri getirilmiştir. Yine İngilizlerin aracılığıyla, Anadolu ile anlaşmak üzere bir heyet görevlendirilmişlerdir. Anadolu hükümeti de bu anlaşma zemini üzerine görüşmeyi kabul etmiştir. Bununla birlikte Rusya izlediğimiz siyaseti anlamak istemişlerdir. “Para, cephane, silah veriyoruz; hiç olmazsa siyasetiniz ile ilgili bize bilgi veriniz.” dediler. Arkadaşlıkta ve kardeşlikte bile kuvvet dengesini göz önüne almak gereklidir. Zayıf olan, güçlü olana kesinlikle mahkumdur. Savaş sırasında insanlık, adalet, tüm prensipler, kurallar ikinci derecede kalır. Ancak kurtuluşumuz için bize yapılacak yardımlar amacımıza zarar vermemelidir. Bize yardım etmek için gelecek kuvvetler çok kuvvetli olursa bizi yutar. Gerçek kuvvet olan insan kaynağımız vardır. Daha çok silah, cephane, paramız olursa, kuvvetimizi iki üç kat daha iyi duruma gelebilir.
SALİH EFENDİ (Erzurum Milletvekili.) – Halife olayı uzayıp gitmektedir. Ben zannediyorum ki bu bir aile sorunudur.
MUSTAFA KEMAL PAŞA (Devamla) – Zannediyorum ki böyle bir şey yoktur. (Öyle bir şey yok sesleri).

Hiç yorum yok: